‘’Nadir hastalıklara sahip bireylerin sesi olmak istiyoruz’’

24/08/2020

Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü 2019 mezunları Cemre Uçaryılmaz ve Sezgin Mengi, Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilmekte olan ‘’Türkiye Geneli Üniversiteler Arası Nadir Hastalıklar Genetik Tedavi Yarışması Rare Disease Challange (RaDiChal)’’ katılımcıları arasında yer aldı.

Nadir hastalıklara sahip bireyler konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla yola çıktıklarını belirten Uçaryılmaz ve Mengi, Nevşehir Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi’nden ekip arkadaşları ile kurdukları ve adını Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın keşfi olan TIMELESS geninden alan  TIMELESS takımı ile Glikojen Depo Hastalığı adlı nadir hastalığın tedavisini araştırıyorlar. ‘’Hastalık nadir olabilir ama umut olmamalı’’ mottosuyla yola çıktıklarını belirten Cemre Uçaryılmaz ve Sezgin Mengi’den projeleri hakkında bilgi aldık.

‘’Nadir Hastalık’’ nedir?

Dünya üzerinde bizim ‘Nadir’ olarak isimlendirdiğimiz ve gerçekten de vücutlarında oldukça nadir görülen bir durumu taşıyan insanlar var. Bu insanlar hayatları boyunca ya bu ‘Nadir’ durumu yaşamak zorunda kalabiliyorlar ya bir mucize ile karşılaşıp bu ‘Nadir’ durumu yenebiliyorlar ya da bu ‘Nadir’ durumla başa çıkamayıp hayatlarını kaybediyorlar. Bahsettiğimiz bu durum her toplumda çoğunlukla nicel olmak üzere farklı tanımlarla ortaya çıkan, Türkiye’de ise 2000’den 1 kişide görüldüğü belirlenen doğuştan gelen veya sonradan oluşan bir veya birden fazla mutasyondan kaynaklı olarak her bireyde farklı semptomlar ile ortaya çıkan hastalıklardır.

Toplumda bu denli az görülmesi ve mutasyonların da çocuğa hem anneden hem babadan geçmesi gerektiğinden dolayı da bu hastalıklara Nadir Hastalıklar denmiştir. Nadir hastalıklara sahip bu bireyler, birçok zorlu mücadele ile hayatlarına devam ederken, bu hastalıklar için birkaçı dışında herhangi bir tedavi mevcut değildir.

Katılmış olduğunuz Nadir Hastalıklar Yarışması hakkında bilgi alabilir miyiz?

2020 Şubat ayında bakteri türleri üzerine çalışan Dr. Cihan Taştan ve öğrencilerinin bağımsız olarak oluşturduğu ve yürüttüğü Nadir Hastalıklar Yarışması (Rare Disease Challenge-RadiChal) düzenlendi. Bu yarışma, nadir hastalıklara sahip bireylerin toplumumuz arasında dolaştığını, onları duyacak insanlara ihtiyaç duyduklarını duyurmayı amaçlayan ve farklı zihinlerden farklı tedaviye yönelik projeler çıkartarak Nadir Hastalıklar üzerine bir alt yapı oluşturmayı hedefleyen Türkiye geneli ve üniversiteler arası bir yarışma.

İlk defa gerçekleştirilen bu yarışmada nadir hastalıklar içerisinden Spinal Müsküler Atrofi (SMA), Friedreich Ataksisi (FA) ve Glikojen Depo Hastalığı (GSD) belirlenmiş olup yarışmacıların bu hastalıklardan birini seçerek tedavi amaçlı bir proje yazması beklenmekteydi. Yarışmacılar, 3-5 kişilik takımlar halinde, lisanstan doktoraya kadar farklı seviyelerde öğrencilerden oluştu.

Toplamda 31 takımın bulunduğu bu yarışmada 10 SMA, 10 FA ve 11 GSD takımı yer aldı.  Bu takımların her biri bir hastalık için proje hazırlayacak ve her hastalık için birinci olan takım koşulların elverişli olması durumunda kendi projelerini laboratuvar ortamında uygulayabilme fırsatı verilecek. Yarışma sırasında hocamız dört farklı eğitim vererek bize kullanabileceğimiz metotlar, gen düzenleme teknolojileri, yaptığımız değişiklikleri laboratuvar ortamında teyit etme gibi konularda bilgi de vermekte. Yarışma Ekim ayında sonlanacak.

Ekibinizi tanıyabilir miyiz?

Biz, Boğaziçi Moleküler Biyoloji ve Genetik 2019 mezunu Cemre Uçaryılmaz, Boğaziçi Moleküler Biyoloji ve Genetik 2019 mezunu ve şu an Sabancı Üniversitesi’nde yüksek lisansına devam eden Sezgin Mengi, Nevşehir Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi’nden Aysun Mantaş, Fatmanur Güler ve Büşra Şeniz Demir olarak ismini ülkemizin gurur kaynağı olan Aziz Sancar’ın keşfiyle Nobel ödülü aldığı TIMELESS geninden alan “TIMELESS Takımı”yız. COVID-19 dolayısı ile araştırmalarımız online olarak devam etse de, böyle zor bir dönemde farklı okul ve şehirlerden bir araya gelerek bilim yapılabileceğini görmüş olduk.

Takım olarak siz hangi nadir hastalık üzerine çalışıyorsunuz?

Bu yarışmada hem anneden hem babadan genetik geçişli olan ve karaciğerdeki binlerce enzim arasında yalnızca biri olan Glikoz-6-Fosfataz enziminin üretimini sağlayan G6PC geninde meydana gelen çoklu mutasyonların sonucunda karbonhidratlarda glikojenin yapım ve yıkımında anormalliklerin geliştiği Glikojen Depo Hastalığı Tip1a’nın tedavisini ve tedavide kullanılabilecek yöntemleri en ince ayrıntısına kadar planladığımız bir proje hazırlıyoruz.

Projemizde tedavi için A ve B planı olmak üzere iki farklı yöntem belirledik ve bu yöntemler için kullanacağımız verilerin alt yapısını hem laboratuvarda hücre bazında, hem deney hayvanlarında denenmek üzere, hem de sistematik etkilerini gözeterek başarılı bir şekilde oluşturmaya çalışıyoruz. Projemizde A planı olarak, CRISPR yöntemlerine oldukça benzeyen ancak CRISPR yöntemlerinden daha efektif ve hastanın vücuduna girdiğinde CRISPR yöntemlerine nazaran daha az yan etkili olduğu tahmin edilen bir gen düzeltme metodunu kullandık. Bu metodu Türkiye’de genom dizilemeleri çıkartılmış hastalardan elde ettiğimiz mutasyonlar ile dizayn ettik. Literatür çalışması ve elimizdeki verileri kullanarak en yaygın görülen mutasyonları dizayn ettiğimiz bu metot ile özel bir gen düzenleme yöntemiyle düzeltmeyi hedefliyoruz. B planı olarak da, hasta olan bir bireyin sürekli olarak kullanacağı ve sürekli kan şekeri ölçümü gerektirmeyen, yan etki bakımından minimum etkiye sahip olan başka bir metot tasarladık. Projemizde kullanacağımız bu iki farklı yöntemi literatür çalışmalarımızla her yönüyle desteklediğimizden dolayı bu iki yöntemin de efektif olacağına inanıyoruz.

İddialı mısınız, yarışmada hedefiniz nedir?

İddialıyız çünkü her ayrıntıyı düşünmeye çalışıp; B, hatta gerekirse C planları yapıyoruz. Bütün bilgi birikimimizi kullanıp, bu yolda yeni şeyler de öğrenerek gerçekten uygulanabilir bir tedavi projesi yazmak için çok çalışıyoruz.

Birincil amacımız, sadece Glikojen Depo Hastalığı için değil, tüm nadir hastalıklara sahip bireylerin sesi olarak, onlara tedavi imkanı sağlayabilecek insanlara mümkün olduğu kadar bu sesi ulaştırmak. İkinci amacımız ise projemizi her yönüyle hazırlayarak elimizdeki tüm verileri laboratuvarda uygulayabilecek seviyeye getirmek.